Peloid Terapi


Peloid, doğal jeolojik ve biyolojik olaylar sonucunda oluşan yer altı ve deniz kaynaklı organik ve/veya inorganik maddeleri içeriğinde barındırıyor.
Peloid Terapi Nedir?
Peloidoterapi veya Peloidterapi olarak da isimlendirilir.
Yunanca Pelos (çamur) ve Therapy (tedavi) sözcüklerinden oluşan Peloid Terapi, günümüzde bilimsel olarak kanıtlanmış doğal cilt bakımı anlamına geliyor. Peloid Terapi: doğal, jeolojik ve/veya biyolojik olaylar sonucu oluşan organik ve/veya inorganik maddeler olan peloidlerin bir balneoterapi yöntemi olarak kullanılmasıdır. Halk arasında şifalı çamurların tedavi amaçlı kullanılması olarak bilinmektedir.
Peloidler banyolar şeklinde (tam, yarım ve oturma banyoları) ya da daha çok paketler şeklinde kullanılmaktadır. Paket tarzında uygulama en sık kullanılan peloidterapi yöntemidir. Çamur banyosu uygulamalarında mineralli bataklar, deniz ve delta balçıkları ve termomineral suyla karıştırılmış şifalı topraklar kullanılmaktadır. Paketler vücudun belli bölgelerine uygulanmaktadır. Sıcaklıkları 50 ºC’ye kadar olabilen çamurların uygulama süresi genellikle 30-40 dakikadır. Uygulama sıklığı da iki veya üç günde bir olup bir kürde ortalama 15-18 uygulama yapılmaktadır.
Çamur tedavisinin endikasyonları
Romatizmal hastalıklar: Romatoid artrit, Psöriatik artrit, Ankilozan spondilit, Omurga artrozu, Disk hernisi, Osteokondroz, Miyalji ve nevralji, Travma sekeli ödem, Kronik genital enfeksiyonlar
Kadın hastalıkları: Kronik genital enfeksiyonlar, Over yetersizlikleri, Uterus hipoplazisine bağlı kısırlık, Adet bozuklukları, Klimakterik (menapozal) yakınmalar, Post-operatif dönem, Vajinal ve servikal akıntılar
Deri hastalıkları: Egzema, Psöriasis, Toksik dermatid, Akne vulgaris
Türkiye’deki peloidoterapi merkezleri:
Afyon – SandıklıAydın – GemencikBalıkesir – KepeklerÇanakkale – KestanboluDenizli – Gölemezİzmir – DikiliSeferihisar – KarakoçKütahya – Gediz, Yoncalı, SimavTuzla İçmeler
Tuzla İçmeler’in Peloid’inin içeriğinde zengin olarak magnezyum, sodyum, kalsiyum ve potasyum gibi şifa kaynağı mineraller yer alıyor. Magnezyum, hücre içinde potasyumdan sonra en yoğun bulunan katyon olarak tanınıyor. Hücre zarı, hücre içi ve hücre çekirdeğinde gerçekleşen birçok biyolojik olayda etkili olan magnezyum, kas ile sinirlerdeki elektrik uyarılarının iletilmesini sağlıyor. Enfarktüs geçiren insanlarda magnezyum düşüklüğünün olduğu biliniyor. Damar sertliğine yol açan yağ ve kalsiyum birikmesi de magnezyum eksikliğinden kaynaklanıyor. Sodyum, vücut ısılarında en fazla bulunan element olarak tanınıyor ve sıvı dağılımı ile sıvı dengesinin düzenlenmesini sağlıyor. Ayrıca sodyum asit-baz dengesini düzenliyor, sinir uyarılarının taşınmasına yardım ediyor. Bedende en fazla bulunan element olan kalsiyum ise kemik yapısının yanı sıra, kas kasılmalarının düzenlenmesine, sinir uyarılarının taşınmasına, hücre zarlarında iyon değiştirmeye, hormonların, sindirim enzimlerinin ve nörotrasmitterlerin salgılanmasına yardımcı oluyor. Öte yandan kalsiyum, yaşla ilgili kemik kayıplarını ve kırılmalarını önlüyor. Aynı şekilde potasyum da yaşamsal minerallerin başında geliyor. Vücutta potasyumun yüzde 98’i hücre duvarlarının içinde bulunuyor. Potasyum, sodyumla birlikte vücuttaki su dengesinin sağlanmasına yardımcı oluyor, gıdaların hücre içinde geçişini sağlıyor. Potasyumun görevlerinden biri de sinir sistemindeki mesajların iletilmesi olarak öne çıkıyor. Kalp ve kasların sağlıklı yapısının korunması kalsiyum sayesinde oluyor. Ayrıca fazla şeker, diüretikler, laksatifler, fazla tuz ve stres potasyumla beraber vücuttan atılıyor.
Tarihten gelen zenginlik
Peloid Terapi’nin kökeni yazılı tarihin başlangıcı olan İlkçağ’a kadar uzanıyor. Kaynaklar eski Mısırlıların Nil çamurundan güzellik, bakım ve tedavi amaçlı yararlandıklarını belirtiyor. Kleopatra’nın düzenli olarak Nil çamuruyla cilt bakımı yaptırdığı ve sahip olduğu güzelliğin ününün Roma topraklarına kadar ulaştığı günümüze gelen bilgiler arasında yer alıyor.
Efsaneye göre Sezar ve Marcus Antonius’un Kleopatra’ya duydukları ilgi başlangıçta kulaktan dolma bilgilere dayanıyormuş. Bu bilgilerin başında Kleopatra’nın cildinin mükemmelliği geliyormuş. Roma döneminde kadın güzelliği denilince akla ilk önce cilt güzelliğinin gelmesi kaynaklara geçmiş bilgiler arasında yer alıyor. Nitekim Roma döneminde bedenin ve cildin tüm ayrıntılarının eşsiz heykellere yansıtılması da bu anlayıştan kaynaklanıyor. Öte yandan, bir rivayete göre Kleopatra’nın Mısır’ın bir bölgesinden başka bir bölgesine giderken kendisine 46 deveden oluşan bir kervanın eşlik etmesi ve bu develerin 8’inde Kleopatra’nın güzellik ve bakım malzemelerinin olduğu Mısır arkeolojisinin farklı tarihsel kaynaklarınca doğrulanıyor. Hatta Sezar, Kleopatra ile ilk karşılaştığında “Kutsal İmparatoriçe! Sizinle tanışmadan önce Mısır’ı Amon-Ra’nın aydınlattığını sanırdım, oysa bu aydınlık tüm Mısır’a sizin teninizden yansıyormuş” şeklinde iltifat etmiş.
İbni Sina 10’uncu yüzyılda kaleme aldığı eserinde çamurla tedaviden söz ediyor. Tatarların 13. yüzyılda, İtalyanların ise 15. yüzyılda volkanik çamurdan yararlandıkları da biliniyor. Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde Anadolu topraklarında çamurla cilt güzelliği ve tedavisinin köklü bir geçmişe sahip olduğunun altını çiziyor. Öte yandan 17. yüzyılda Almanlar, 18. yüzyılda Fransızlar çamurla bakım ve tedaviden yaygın olarak istifade ediyorlar. 19. yüzyıldan sonra ise Peloid Terapi, “balneoloji”nin temel faktörlerinden biri olarak kabul ediliyor. Türkiye bugün de çamurla cilt bakımı ve tedavinin dünyanın önde gelen merkezleri arasında yer alıyor. Afyon, Aydın, Balıkesir, Çanakkale, Denizli, İzmir, Kütahya ve Türkiye’nin birçok bölgesine hem ülkemizden hem de dünya ülkelerinden her yıl yüz binlerce insan akın ediyor. Peloid Terapi, güzellik ve bakımda olduğu kadar çeşitli cilt rahatsızlıklarının yardımcı tedavi metodu olarak doktor reçetelerinde de yer alıyor.
Peloid Pelomin Mineral Terapi (ambalajlı ürün)
Tuzla İçmeler’de üretilen %100 doğal, ambalajlı ürün
Tuzla İçmeler’deki zengin mineralli maden suyunun içeriğinde yoğun olarak yer alan magnezyum, kalsiyum, sodyum ve potasyum tuzlarını cilde aktaran Peloid Pelomin Mineral Terapi, cilt bakımı ve tedavisinde oldukça etkili. Peloid, cildi hızla yeniliyor ve genç bir görünüme kavuşturuyor. T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanan Peloid Pelomin Mineral Terapi adlı ürün, yüzde 100 doğal. Tüm cilt tiplerine kolaylıkla uygulanabilen Peloid Pelomin Mineral Terapi; cilde canlılık, parlaklık, sıkılaştırma ve mineral geçişi sağlamanın yanı sıra cildin PH’ını dengeliyor, nem dengesini koruyor, siyah noktaları ve cilt lekelerini azaltıyor.
Peloid “Pelomin” Mineral Terapi, tüm Avrupa ve Ortadoğu’nun en zengin mineral suyu olan Tuzla İçmeler’de üretilen ilk ambalajlı ürün. Öte yandan, litresinde 4.000 mg.’dan daha fazla mineral tuz içeren Tuzla İçmeler kaynağı, 1300’lü yıllardan bu yana birçok hastalığın şifa merkezi olarak biliniyor. Bu zengin mineral kaynağı, Peloid “Pelomin” Mineral Terapi ile günümüzde cilt bakımı ve güzelliğinde muhteşem sonuçlar veriyor.
Yüzde 100 doğal bir ürün olan Peloid “Pelomin” Mineral Terapi, içerdiği yüksek mineral düzeyi sayesinde, cildin tüm bakım ihtiyaçlarını tek bir ürünle karşılayabiliyor. Peloid “Pelomin” Mineral Terapi, ciltte yarattığı etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış “balneoterapi”nin iddialı ve evde kolaylıkla uygulanabilen bir yöntemi olarak yaygınlık kazanıyor.
Yüzde 100 doğal bir ürün olan Peloid “Pelomin” Mineral Terapi, cilde genç ve güzel bir görünüm kazandırıyor.
Peloid “Pelomin” Mineral Terapi, ciltte yarattığı etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış “balneoterapi”nin evlerde kolaylıkla uygulanabilen bir yöntemidir. Balneoterapi; termomineral sular, peloidler ve gazlar gibi doğal tedavi unsurlarının banyo, içme ve soluma (inhalasyon) yöntemleriyle kür tarzında tedavi amaçlı kullanılması anlamına gelmektedir.
Peloid “Pelomin” Mineral Terapi’nin yağlı ciltlere 20-25 dakika, normal ciltlere 15-20 dakika, kuru ciltlere ise 10-12 dakika uygulanması tavsiye ediliyor. Peloid Pelomin’in temiz cilt üzerine kalın bir katman olarak uygulanması ise, cildin alacağı mineral faydayı maksimum noktaya ulaştırıyor. Yapılan uygulamanın ardından Peloid “Pelomin”in su ile temizlenmesi gerekiyor. Haftada 2 ila 3 kez uygulanması önerilen Peloid “Pelomin” Mineral Terapi’nin hekim tavsiyesi ile her gün uygulanması da mümkün olabiliyor.
Peloid “Pelomin” Mineral Terapi’yi kozmetik mağazalarında çok sayıda görülen güzellik maskesi ya da kil maskeleri ile karıştırmamak gerekiyor. Yalnızca temizlik amacıyla kullanılan bu ürünlerin içinde doğal olmayan maddeler bulunduğu gibi, tedavi edici özellik de taşımıyorlar.
Vücudun ihtiyacı olan mineralleri cilt bakımı ve güzelliğinde kullanan, öte yandan doğal olmayan hiçbir madde içermeyen Peloid “Pelomin” Mineral Terapi, genç ve natürel bir cilt görünümü isteyenlere muhteşem çözümler sunmanın yanı sıra, cilt tedavisinde de reçetelere yazılan önemli bir ürün olarak yaygınlık kazanıyor.