Roma Termali (Hamamı)


Sıcak ve ılık su havuzları, sauna, soba/ısıtıcı ve yarım daire şeklindeki duş yoluyla oluşturulan değişik derecelerdeki suyun dolaşımı. Kasları rahatlatma ve yatıştırmanın mükemmel yolu.
M.Ö. 33′te Roma’da 170 genel hamamın olduğu belirtiliyor: “Romalılar hamama ‘thermea‘ derlerdi. Bu ifade binlerce yıl içinde çok az değişerek Türkçe’ye de girmiştir. Bazı bölgelerde kaplıcalara hâlâ termal adı verilir…”
Bilinen ilk genel Roma hamamı Pompei’deki Stabia Hamamı… Bu hamam M.Ö. 150 yılına doğru inşa edildikten sonra eklerle genişletilmiş. Dünya tarihine Romalılar tarafından armağan edilen hamam geleneği, Roma İmparatorluğu’nun M.S. 5. yüzyılın başında yıkılmasıyla eski mimari ihtişamını kaybetmiş olsa da, Doğu Roma’da (Bizans) sürdürüldü.
Görkemli yapılar olan Roma hamamları, Osmanlı da dahil olmak üzere kendisinden sonra gelen İslam uygarlıklarının yıkanma kültürlerini büyük ölçüde etkiledi. Hamam, Türkçe’de “ısıtmak, sıcak olmak” anlamındaki Arapça “hamm” sözcüğünden geliyor. Hamam sözcüğü yaygın olarak günümüzde de kullanılmakla beraber, Anadolu’nun bazı bölgelerinde hamama “sıcak” ya da “ısıcak” da deniyor.
MÖ. 5. Yüzyıl sonlarında, Olympia’daki hamamın ilk evresinde görülen ilkel zeminden ısıtma sistemi, ilk hypokaust sistemi olarak düşünülebilinir. Ancak gerçek anlamda hypokaust sistemi, hamamın MÖ2. Yüzyıl sonu veya MÖ 1. Yüzyıl başına tarihlenen dördüncü evresinde görülmektedir. Teknik gelişmelerle birlikte hamam, Grekler’in günlük yaşantısına giderek daha fazla girmiştir. Fakat Yunanlılar’da, Romalılar’da olduğu gibi gelişmiş, bağımsız hamam yapılarına rastlanmamaktadır. Yunanlılardan esinlenen Romalılar, MÖ. 2. Yüzyıl içinde hayır sahiplerinin yaptırdığı genel hamamları halkın istifadesine açmışlardır. Böylece hamamlar MÖ. 1. Yüzyıl’dan başlayarak, imparatorluk Dönemi süresince, tüm Roma ve eyaletlerinde çok sayıda yapılmış ve İmparatorluk Dönemi’nde de büyüklük ve lüks açısından doruğa ulaşmıştır.
İlk Roma hamamları, kadınlar ve erkekler için farklı bölümlere sahipti. Kadınlara ayrılan kısımlar daha küçük ve daha konforsuzdu. Daha sonra kadınlar ve erkekler birlikte yıkanmaya başladılar; ta ki Hadrian döneminde çıkan bazı sansasyonlar dolayısıyla, yasaklanıncaya kadar. Bu durumda, farklı bölümleri olmayan hamamlarda, kadınlar ve erkekler, farklı saatlerde yıkandılar.
Romalılar, öğle yemeğini izleyen siestadan sonra, 14.00-15.00 sularında hamama giderlerdi. Bazı hamam kalıntılarında bulunan kandiller, buralarının geceleri de kullanıldığının göstergesidir. Hamamyapıları, çevrelerindeki sportif ve sosyo kültürel amaçlı yapılarla bir bütün olarak düşünüldüğünde; Romalılar’ın yaşantısında önemli bir ağırlığa sahiptiler.
Eski Yunan medeniyetinde tabii ve şifalı sular etrafında, tesisler inşa edildiği bilinmektedir. Hamam esas olarak mimari karakterini Roma çağında yakalamıştır. Bu dönemde oldukça geniş alanlar üzerine kurulan hamamlar, temizliğin yanı sıra sportif ve kültürel etkinliklerin de merkezi olmuştur. Halk hamamlarının yanımda, üst tabakaya hizmet veren hamamların da çok yaygın olduğu bu dönemde, yapıların içinde abartılı süslemelere yer verilmiştir.
Bu hamamda insan peş peşe farklı sıcaklıklardaki (sıcak hava) ve nemli (buhar) odalarda kalır. Bu odalarda sıcaklık 40 ile 70 C arasında değişmektedir. Klasik Roma hamamında eskiden şu sıra uygulanırdı: Tepidaryum, Kaldaryum, Laconyum, Frigidaryum.
Roma Hamamlarında mekân dağılımı ve bunların Türk Hamamları’ndaki karşılıkları şöyledir:
Apoditeryum (Apoditerium): Türk Hamamları’nda giriş ve soyunmalık mekânını karşılamaktadır. Camekân ismiyle de bilinen bu bölüm, alan itibariyle hamamın en büyük mekânıdır. Bir başka deyişle soyunmalık mekânı, genel olarak, halvet hücreleri de dahil olmak üzere, bütün sıcaklık mekânının alanına yakın büyüklükte bir alanı kaplamaktadır. Bu mekân, bazı kaynaklarda hatalı bir şekilde “soğukluk” olarak da adlandırılmaktadır. So­yunmalık. Müşterilerin yıkanmak için hazırlandıkları veya adından da anlaşılacağı gibi soyundukları bir bölümdür.
Frigidaryum (Frigidarium): Roma hamamlarında, içinde yüzme havuzu da bulunan soğuk bölüm, soğukluk.
Frigidarium, Roma Hamamları’na has özel bir bölümdür. Roma Hamamlarının. Türk hamamları’ndan en önemli farkını bu mekân oluşturmaktadır. Baptisterium diye de tanımlanan bu bölüm, soğukluk veya soğuk banyo salonu olarak tanımlanabilir. Roma Hamamları’nda soğuk su havuzunun bulunduğu bu bölümde büyük eğlencelerin tertiplendiği de bilinmektedir. Sıcak iklimlerde serinlemek amacıyla kullanılan bu bölüm genellikle büyük boyutlarda inşa edilmiştir.
Hamamın soğuk odası “frigidarium”da; mekanın ortasında veya duvar kenarlarında havuzlar bulunmaktaydı. Bu havuza Seneca, piscina adını vermekteydi. Ayrıca, özellikle yaz aylarında kullanılan, atmosfere açık, notio adı verilen büyük boyutlu bir başka havuz da bazı hamam komplekslerinde görülmekteydi.
Tepidaryum (Tepidarium): 40 C’ye ısıtılmış ve içerisinde sauna seansları arasında dinlenilebilen oda.
Tepidarium, Türk Hamamları’nda yer alan ılıklık mekânını karşılamaktadır. Bazen hatalı olarak soğukluk adıyla da anılan bu bölüm, içinde tuvalet ve tıraşlığın da yer aldığı bir geçiş mekânı şeklindedir. Ilıklık, ayrıca hamamın soyunmalık ve sıcaklık mekânları arasında, vücudun sıcaktan soğuğa veya soğuktan sıcağa adapte olabilmesi için belli bir süre beklenilen ya da serinlemek ve dinlenmek amacıyla kullanılan bir mekândır. Sıcaklık mekânı ile soyunmalık mekânı arasında yer alır. Genellikle XII. ve XIII. yy. Türk Hamamları’nda, ılıklık ve soyunmalık mekânları arasında, sadece tuvalet ve tıraşlığı kapsayan ve “Aralık” olarak isimlendirilen ayrı bir mekân bulunmaktadır. Klasik Osmanlı Hamamları’nda bu bölümün işlevi, ılıklık mekânına aktarılmıştır.
Frigidarium ile kaldarium arasında olması önerilen “tepidarium”; hamamın ılık salonuydu ve çoğunlukla zeminden ısıtılmaktaydı. Vücudu ovma ve yağlama, eğer bu iş için farklı mekanlar yoksa, burada yapılmaktaydı (o dönemlerde henüz sabun bilinmiyordu).
Kaldaryum (Calidarium): Roma saunası. Odadaki duvar ve banklar 40 ile 50 C arasında sabit bir sıcaklık saçmaktadır. Hava nemi oranı yaklaşık %100’dür. Kan dolaşımını zorlamaz. Adaleler gevşer, koku esansları solunum yollarını rahatlatır. Sıcak ve kuru sauna için hazırlık odası olarak da kullanılır.
Calidarium, hamamın en sıcak bölümüdür. Türk Hamamları’nda sıcaklık mekânı olarak isimlendirmektedir. Hamamın en önemli mekânı olan sıcaklık, XII, yy. örneklerinde bile, gelişmiş bir plân şemasına sahiptir. Bu mekân, genellikle bir kubbenin örttüğü merkezi bir alan etrafında sıralanan eyvan ve hücrelerden meydana gelmektedir.
Sıcak oda “kaldarium”, hamamın en önemli mekanıdır. Bazı hamamlarda, soğuk havalarda kullanılmak üzere, asıl kaldariumun yanına küçükleri de yapılmaktaydı. Vitruvius, bu mekanın öğleden sonra güneşini almasını ve güneye cephesi olmasını önermekteydi.
Hipocastum (Hypocaustum): Türk Hamamları’nda cehennemlik ve külhan adıyla bilinen bölümlerdir. Hamamın ısıtma tertibatının bulunduğu bu bölümde; ateşlik, cehennemlik. Sıcak su haznesi, tüteklik ve bakır kazan bulunmakladır. Roma Hamamları’nda uygulanan ısıtma tertibatı İle Türk Hamamları’nda yer alan külhan benzer özelliklere salı iptir. Külhan, genellikle sıcaklık mekânının bir tarafına yerleştirilen sıcak su deposunun altında bulunmakladır.
Sudatorium: Ocağa yakın inşaa edilen terleme salonu, “sudatorium”da, sıcaklık doğal olarak daha yüksek olmaktaydı ve iç ortam nemi, mümkün olduğunca düşük tutulmaya çalışılmaktaydı.
Çeşitli spor karşılaşmalarının yapıldığı ve oyunların oynandığı “palaestra”ların da hamam kompleksi içinde önemli bir yeri vardır. Tüm bu ana mekanların dışında, ayrıca, çok farklı işlevleri olan “iatrına” (genel tuvalet), “nymphaeum” (nympha heykelleriyle süslü çeşmeler), “müze” odası (heykellerin yeraldığı bir başka oda) gibi mekanlar da bulunmaktaydı.
Ankara Roma Hamamı
Ulus Meydanından Yıldırım Beyazit Meydanına uzanan Çankırı Caddesi üzerinde, Ulus’tan itibaren yaklaşık 400 m uzaklıkta, yolun batısında, caddeden 2.5 metre kadar yükseklikte yer alan Roma Hamamı, III. Yüzyılda Septimius Severus’un oğlu Roma İmparatoru Caracalla (212-217) tarafından Sağlık Tanrısı Asklepion adına yapılmıştır.
Spor alanının hemen arkasında phirigidarium (soğukluk) kısmı, solunda ise kenarlarında oturma basamakları bulunan piscina (yüzme havuzu) ile apoditarium (soyunma yeri), sağda yuvarlak tuğludan yapılmış sütun parçaları bulunan soğukluk yer almaktadır. İkinci sırada bulunan tepidarium (ılıklık) kısmında yine yuvarlak tuğladan sütun parçaları bulunmaktadır. Yıkanma odaları bu sütunların üzerinde bulunmaktaymış. Caldarium (sıcaklık) kısmı ise hamamın en arka kısmında yer almakta olup, 12 adet külhanı bulunmaktadır.
Herodes Attikus Roma Hamamı
Çanakkale’nin Ezine ilçesine bağlı Geyikli beldesi’ndeki Aleksandreia Troas Antik Kenti’nde bulunan ve Anadolu’daki, Roma Dönemi’ne ait en büyük hamamdır.
1809 yılına kadar büyük kısmı ayakta olan yapı, bir deprem sonucu yıkılmış ve bugün görünürde, bir kemeri kalmıştır. Bu hamamın ölçüleri oldukça büyüktür. Cephesi yaklaşık 100 metredir. Anadolu’daki roma dönemi’ne ait bugüne kadar bilinen en büyük hamam yapısıdır. Yapının anıtsal ölçüleri, bugün ayakta kalan kemerlerden anlaşılmaktadır. 2000 ve 2001 yılında yapı araştırmaları tarafından restorasyon projesi hazırlıklarına başlanmış, yumuşak ve deniz kabukları içeren kireç taşından yapılmış ve yıkılma tehlikesi çok yüksek olan kemerlerden birisi koruma altına alınmıştır.